Keşke bizde de olsa dediğim pek çok uygulama var burda. Ara ara paylaşıyorum biliyorsunuz.
Bazıları öyle kolay ve önemli adımlar ki, bizim ülkede çok mu zor yapması diyorum. Hem de kadınlara, çocuklara, hayvanlara yapılan zulümler, yüz kızartıcı şeyler her geçen gün artıyorken.
Filmlerden oldukça tanıdık gelen bu okul otobüslerini her yerde görüyorsunuz.
Tamamen ücretsiz. Öğrenci indirirken Stop ışığı yanıyor, önünden yola doğru bir demir açılıyor ki öğrenci yola atlamasın ve tüm bu esnada trafik duruyor. Stop ışığı söndüğünde ve demir kapandığında trafik devam ediyor.
Evcil hayvanlar için pet hastaneleri çok yaygın. Kedimizi Türkiye'de 3-4 ayda bir yaptırılan parazit aşısı için götürdük.
Doktor şok oldu. Biz dedi böyle iğne yapmıyoruz, eğer parazit gördüyseniz ilaç veririm ama öyle rutin iğne yok. Biraz zayıfladı kedimiz, belki parazit vardır siz ilaç verin dedik. Parazit görmediyseniz vermiyoruz dedi. Israr ederseniz tahlil yaparız, gerekli görürsek veririz.
Kadın kedimin karnesindeki aşılara bakınca çok şaşırdı.
Anlayacağınız bizim ülkede aşı ve ilaç işi sektör olmuş. Her peti olan 3-4 ayda bir para ödeyip iğne yaptırıyor. Belki de boşu boşuna ilaca boğuyorlar hayvanları. Yazık.
Hemen her evde evcil hayvan var. Kuş balık gibi hayvanlara pek rastlamadım. Genelde kedi ve köpek oluyor.
Amerikalılar Avrupa'nın aksine çok çocuk sahibi oluyorlar. O yüzden evler büyük, çok odalı ve 3-4 tuvalet oluyor.
İlk zaman şaşırmıştık ama gözlemledikçe fark ediyoruz ki hayatı kolaylaştırmak ve insani yaşam şartları için güzel bir tarz.
Evet çok çocuk oluyor ama hayvan da oluyor evlerde.
Ben çocuğun psikolojik ve kişisel gelişimi için hayvan sevgisini ve sorumluluk almasını faydalı gördüğümden evde ya da bahçede hayvan beslemelerini çok olumlu buluyorum.
Bu resim internetten ama böyle bir yerin önünden geçtim bugün, fotoğraf çekmeye fırsatım olmadı. Peki burası nedir?
Burda pet için mağaza çok var. Hemde devasa mağazalar. Petco, Petsmart gibi marketler.
Hayvanlar için envai çeşit yiyecek ve ürün var ama kedi köpek satmıyorlar. Pet shop yok yani.
Peki pet isteyen ne yapıyor?
Bağış yapıyorsunuz, karşılığında şu fotoğraftaki yerler, yani Animal Adoption (Kelime anlamı kabul etme, evlat edinme demek) size hayvan buluyorlar.
Burada cep telefonu hattı aldığınızda yaşadığınız eyaletten alıyorsunuz.
Diyelim birini aradınız, numaranızla beraber hangi eyaletten aradığınız da görünüyor telefonda. Bu sizi arayanlar için de geçerli.
Trafik ışıkları bizdeki gibi arabanın dibinde değil. Şahsen ben bazen yana eğilip bakıyordum görmek için. Burda ise tam karşınızda. Rahat rahat görüyorsunuz.
Trafik ışıkları bizdeki gibi arabanın dibinde değil. Şahsen ben bazen yana eğilip bakıyordum görmek için. Burda ise tam karşınızda. Rahat rahat görüyorsunuz.
Birkaç hafta önce bütün telefonlara bu mesaj düştü. Üstelik bildiğimiz normal mesaj gibi değil de, telefonda daha önce hiç duymadığımız bir sesle ve siyah ekranda doğrudan görünen türden.
Neydi bu Amber alarmı?
Amber alarmı şu demek;
90'lı yıllarda 9 yaşındaki Amber Hagermen Teksas'taki evinin çevresinde bisiklete binerken komşularının gözü önünde, zorla bir arabaya bindirilerek kaçırılmış. O dönemde böyle bir sistem olmadığından zamanında hareket edilememiş ve çocuk dört gün sonra ölü bulunmuş.
Bu olay üzerine bu sistem oluşturulmuş ve adına "Amber alarmı" denilmiş.
Başka çocukların zarar görmeden evlerine dönebilmesi için oluşturulan bu sistem çok hızlı etkisini gösteriyor.
Herhangi bir çocuk kaçırıldığında, şüpheli kişi ya da araçla ilgili, hiçbir bilgi yoksa en azından kaçırılan çocukla ilgili bilgiler anında mesajlar, radyolar, tv'ler ya da ışıklı levhalarla halka bildiriliyor. Milyonlarca insan aynı anda kayıp çocuktan ve bilgilerden haberdar oluyor.
Bu sistemle pek çok çocuk kurtarılmış. Örneğin, California'da iki genç kız kaçırılmış. Bu gençler daha önce başka bir kaçırma olayından aranmakta olan şahsın elinden, halkın polise verdiği bilgiler sayesinde kurtarılmış ve kaçıran şahıs vurularak öldürülmüş.
Evet burası hiç suç işlenmeyen bir ülke değil, zaten insanın olduğu her yerde az veya çok suç ihtimali vardır.
Ama telefonumuza düşen bu mesaj gibi suç ve suçluyla baş etmek için tüm imkanları kullanan ve insanları sadece yürek yangınıyla bırakmayan bir ülke.
Bizim ülkemizde nice acı örnekler var ki, zamanında müdahale edilememesi, kaçıran kişinin birkaç yıl hapis yatıp çıkması veya iyi halden cezasının azalması gibi ihtimaller yüzünden aileler canının acısıyla kalıyor.
Geçen gün otobanda kocaman bir tabelada bir kız çocuğu fotoğrafı gördüm. Kaçırılmış. Yanında da şüpheli kadının fotoğrafı ve adı vardı. Gelen geçen milyonlarca insan görüyor.
Geçen gün otobanda kocaman bir tabelada bir kız çocuğu fotoğrafı gördüm. Kaçırılmış. Yanında da şüpheli kadının fotoğrafı ve adı vardı. Gelen geçen milyonlarca insan görüyor.
Evet keşke bizde de huzur ve güven adına daha çok önlem alınsa. İnsanımızın buna çok ihtiyacı var.
Ülkemizde kütüphaneler çok sönük malesef.
Ortaokul zamanımda çok kitap alırdım, o günlerde bile pek kimse olmazdı çünkü bakımlı ve özendirici yerler değildi.
Burası evime yakın küçük sıradan bir kütüphane.
İçine girdiğimde çok şaşırdım. Aileli çocuk oyun bölümü var, yetişkin bölümü var, kitap ve bilgisayar bölümleri ayrı. Dediğim gibi burası sıradan bir mahalle kütüphanesi.
Üstteki fotoğrafta sağdaki gazete ve dergiler ücretsiz. Etkinlikler, konserler var.
Gri kapıların solunda ise kocaman pano var. Yazın çocuklar için hangi aktiviteler olacağı yazılı.
Boşuna çocukları akıllı ve özgüvenli olmuyor demek ki. Küçücük çocukların bile belki de hayatında hiç tesettürlü kadın görmemiştir, beni ilk kez görüp hoş geldin deyip eve buyur ettiğini gördüm burda. Yetişkin gibi sohbet ediyorlar sizle. Özgüvenli ama şımarık değil.
Kütüphanenin içi doluydu rahatsız olmasınlar diye sadece girişi çektim.
Yeni dünyadan yazılar devam edecek canlar. Takip ediniz, haberdar olunuz.
Herkese Hayırlı Ramazanlar diliyorum.
Alvarlı Efe Hazretlerinin duasıyla;
Allah bizi insan eyleye.
Nasıl imrenerek baktım, nasıll....
YanıtlaSilBenim de her biri ülkem adına dua oluyor burda...
SilEminecim anlattıkların aynen masal gibi....En azından şimdilik öyle...Belki bizde bir gün yakalarız bu güzellikleri...
YanıtlaSilDua yerine geçer inşallah Gülizcim...
Silbazı yerleri dönüp tekrar okudum, inşallah bir gün biz de bütün güzellikleriyle imrenilecek bir ülke oluruz.
YanıtlaSilCanı gönülden inşallah. Güzel bir ülkeyiz lakin koruyamıyoruz bazı değerlerimizi ve birçok konuda sınıfta kalıyoruz malesef...
SilBunlar çok güzel uygulamalar. Biz de kendi değerlerimizle birleştirip uygulayabilsek zaten işler hal yoluna girer.Alvarlı Efe Hazretleri ne güzel söylemiş. Yürekten amin.
YanıtlaSilKesinlikle öyle. Her ülkenin kendine has kültürü var ama bu adımlar toplumun refahı için herkese lazım şeyler. Dediğiniz gibi birleştirip uygulayabilsek keşke...
SilHep ozendigim durumlar. Bizde olsa sucluyu tutuksuz yargilanmak uzere serbest birakmalar. Kutuphaneye gitsek calisanlarin ne var ne için gelmistiniz der gibi bakmalari vs. Inşallah bizde inasana değer veren güzel bir ülke oluruz ki çok zor
YanıtlaSilKeşke değil mi... İnsan imreniyor gerçekten. İnşallah diyelim, duamız olsun.
SilPekk çok şey vardı da o kütüphaneler benim de içimi çok sızlatıyordu. Ah diyordum, belediyeceğilik, kamu işletmeciliği budur. Yaşlılar geliyor internet, print işlemlerini hallediyor. Oturuyorlar, kitaplara bakıyorlar araştırıyorlari evlerde kahvelerde tıkılmıyorlar. Çocuklara eğlence, oyun ve bir sürü kitap.
YanıtlaSilbenim kaldığım her iki yer de her mahallede vardı ve öyle güzeldi ki. Hele büyük şehir kütüphanesi harikaydı. Kat kat, akşama kadar otur. Film izle, müzik dinle, kitap oku. Ankara büyük şehir kütüphanesin dört yıldır tadilatta... Beş yılda kıtalar arası köprüler yapan biz dört yıldır iki binanın tadilatını bitiremedik...
Hatta sinirlendim az önce telefon açtım. Hala bitmemiş tadilat.:-(
Çok üzülmüştüm kendi halimize.
İnsan birebir görüp yaşamayınca her yer öyledir zannediyor ama adamların kütüphaneleri, evleri, müzeleri yüzyıllık nerdeyse, yine de koruyup canlı ve işlevsel tutabilmişler. Bizim çılgınlar gibi beton, avm dikmekte üstümüze yok da iş eğitime, kültüre gelince elimize yüzümüze bulaştırıyoruz. Bulaştırıyorlar. Malesef derin ve can sıkıcı konular...
SilYazın biraz burdu beni.. Nedendir ki kendi ülkelerinde refah seviyesi yüksek olan ülkeler tüm savaş ve sömürülerin kaynağı oluyor.. Bu tarz ülkeler kendi gelişimlerini sürdürürken rahat bırakmadıkları ülkelerin kaynaklarını ve güzelliklerini sömürüp toplumların sürekli geride kalmasını sağlıyor. Adamların uğraşacak iç çatışmaları, kaynaklarına ve iç işlerine göz diken dış düşmanları diğerlerine mesela bizim ülkemize kıyasla çok az. Toplumu yöneten dizi ve filmlerin insanları saldırganlığa teşvik eden oyun ve yayınların menşei de yine bu ülkeler. Dolayısıyla gelişememiş ve ya az gelişme imkanı bulmuş ülkeler yine bu refah düzeyi imrendirici(!) ülkelerin oyunları, sömürüleri ve kıskaçları altında insanlıklarını geliştirebilmiş. Mesela Amerika'da genellikle büyük şehirlerde evsizlerin çok fazla olduğunu biliyorum. Sağlık sisteminin parası olmayanlar için içler acısı olduğunu biliyorum. Aile bağlarının çok değersiz olduğunu zaten dizi ve filmlerince malum hepimize.. Bazı ahlak dışı durumların insan özgürlüğü adı altında insanlara normal gösterilmesi de yine bu ülkelerde mübah sayılıyor. Yine Amerika gibi bir ülkenin petrolü yüzünden kırıp geçirdiği bir ülkenin insanları yiyecek ekmeğini, sığınacak yuvasını Türkiye gibi az gelişmiş bir ülkede buluyor. Evlerinde kedi köpek barındıran bu insanlar ülkelerinin katlettikleri insanları beslemekten(!) aciz ne yazık ki.. Elbette güzellikleri vardır ama ülkelerinin yaptığına sessiz kalan ve bu gün hala milyonların acı içinde yaşamasına, gelişememesine müsebbib o ülke o insanlarının ve yaşantılarının bizlerle bu denli üzücü şekilde kıyaslanması bana göre çok acı.. Bir gün Amerika ve Amerikamsı ülkeler inşaALLAH diğer toplumların yakasını bırakır da bu dünya diğer ülkeler içinde yaşanabilir bir yer haline gelir... Hayırlı ramazanlar..
YanıtlaSilÖncelikle kardeş ben üzücü bir şekilde kıyaslamadım. Üstteki şeyler bizde var mı? Yok. İşte bahsettiğim bu. Senin bahsettiğinse devletin dış politikası. Ben ondan bahsetmedim bu yazımda. Ama malesef kendi çıkarları için başka ülkeleri ezen bir ülke burası. Çok haklısın. Lakin ben bunu tek başına yaptığını düşünmüyorum. Acaba İngiltere gizliden ne yapıyor? Mesela Suriyelilere kucak açan ülkemiz başka şeyler de yapıyor olmasın bilmediğimiz? Rahatsız edici çok şey var gerçekten. Mesela tv programlarımıza bakan biri bile ülkenin nasıl uyutulmaya çalışıldığını görür. Yabancı menşeili bu program ve oyunları ülkemize getirenler bizim insanımız, yayınlatanlar ve izleyenler de öyle. Ülkedeki tecavüzleri, haksızlıkları başka ülke yaptırmıyor. Acaba kolaya mı kaçıyoruz Amerika elini çeksin derken? Ülkeyi yönetenleri, idare edenleri, milleti temsil edenleri biz seçiyoruz çünkü. Velhasıl derin konular. Hayırlı Ramazanlar.
SilÜlke siyasetinden bahsetmedim ki? Siyaset ülkesi olmaksızın kirli bir iştir.. Türkiye olsun, Amerika olsun, İngiltere olsun ve ya diğerleri.. Benim sitemim bu ülkeler kendi refahlarını sağlayabilmek adına diğer ülkeleri sömürüyor ve bu sömürüyü öyle güzel perdeliyorlar ki biz de bu perdelerin güzelliğine aldanıp hülyalara dalıyoruz...
SilBen Suriye'ye kucak açanı devlet olarakta söylemedim. Ülke insanımız kucak açmasa devlet bir şey yapamazdı ama gönlü geniş ülkemiz onca sığınmacıyı barındırabiliyor ülke insanımız ile onların farkı burada onlar evlerinden ediyorlar biz evimizi açıyoruz, bu da insanımızın gönlünün genişliğini gösterir.. Tecavüz, hırsızlık, uyuşturucu, organ mafyası gibi suçların kat be kat üstü bahsedilen ülkede bolca var.. Nerede yok ki? Neyse bu konu uzar gider.. Sadece diyeceğim o ki keşke global olan bir dünya olsa ve adalet ülke ismine bakmaksızın tüm insanlığa olsa.. Kimse kendi hakları için başkalarının haklarını gasp etmese, Pasaportuna ve ya ülkesine bakılmadan insanlara eşit haklar sağlansa...
İşte bahsettiğin şeyler bir ülkenin dış politikası oluyor. Siyaset yani. O yüzden bir ülke savaş açıyor, bir ülke silah desteği yapıyor, bazı ülkeler piyon olarak kullanılıyor. Dış politikası gereği ve sırf çıkarlarını korumak için. Olan zayıf ülkelerin masum insanlarına oluyor. Keşke diye bahsettiğin tüm şeyler dilerim şu mübarek ayda dua yerine geçer. Canı gönülden amin diyorum.
SilBen o sarı otobüslerden bir- iki defa gördüm en fazla , şehir merkezinde herhalde bulunmuyor fazla :D
YanıtlaSilKütüphane konusunda bende çok dertliyim benim otuduğum ilçede taş çatlasa iki belki üç kütüphane anca vardır varsa da araştırsan da bulunmuyor yerleri :( birde iç dizaynları var ki , insanın giresi gelmiyor , Osmanlı dan kalma eski kütüphanelere gidiyorum birde , ne güzel yapılmış ağlıyacak gibi oluyorum , yani biz yüz yılda neyimizi böyle kaybettik diye :(
İlaçlara da, Amerika da en şaşırdığım şey sağlık sektörünün geriliydi , biz cildiyeye gitmiştik boy kilo ölçüp sadece onlar içim çok ciddi bir fiyat istemişlerdi babamda asla vermem dedi , bizde ödenemedik :D ilaç da vermek istemiyorlar ki para gitmesin , Türkiye de çok ucuz hatta devletin ödediği bir çok hizmeti de para gitmesin düşüncesiyle yapmıyorlar , hayvanlar için de aynı mı bilmiyorum ama sektör böyleydi :(
Sarı otobüsler burda çok fazla var. Her an görebilirsin. Belki dediğin gibi merkezlerde azdır. Burda sağlık sektörünün pahalı olduğunu söylüyorlar ama şimdiye dek işim düşmediğinden, inşallah hiç düşmez, o yüzden sağlık işleyişi nasıl bilmiyorum. Ama takviye ilaç cenneti burası. Tvlerde bile vitamin reklamı var. İlaç olayına sıcak bakmadığımdan kullanmadım ama biliyorsun eczaneler marketlerin içinde, öyle çeşitli vitamin ve sağlık ürünü var ki. Belki de dediğin gibi sektör pahalı olduğundan onları kullanıyordur insanlar, hasta olmamak için :)
SilKütüphane olayina cok sevindim .ayda 2 kere giderim .oglumun taa bebeklikten cikartmistim üyeligini.ana ogul en iyi kullanicilarindaniz.gidecegim yerde biraz kücük umarim orda da vardir .okulun kütüphanesini görmüstüm .Güzeldi .okul otobüsleride en sevindigim sey olmustu .oglum 16 yasinda ama okula yürüyerek bisikletle gitmesinin imkani yoktu .cünkü bisiklet yolu olmadigi gibi yürüme yoluda yok .illa araba lazimdi .iyi oldu...marketlerdeki takviye ilac bölümünü görünce sevinmistim.omega 3,probiotika gibi alacagim seyler icin.en cok üzüldügüm kizdigim bisiklet yolunun olmamasi .
YanıtlaSilDüzenli kütüphane kullanmanız ne güzel. Avrupa'da gelişmiştir o noktada eminim. Burda bol bol vitamin bulursunuz, markette el altında, ulaşması kolay. Bisiklet yolu var burda çünkü ehliyette çalıştım ama binmediğimden bizim eyaletteki duruma dikkat etmemişim. Yani bütün yollarda var mı bilmiyorum. Yine eyalete göre değişiyor olabilir.
Silne güzel uygulamalar teşekkürler canım paylaşım için :)
YanıtlaSilBen teşekkür ediyorum canım okuduğun için. Senin eşin buralıydı sanırım öyle hatırlıyorum. Daha iyi bilir :)
SilAmerika özgürlükler ülkesi.. Dediklerin güzel uygulamalar, örnek alınası ama bu ülkede çok madalyonlu öyle ki arkasına bakmakla da iş bitmiyor. Mesela polislere saldırının en çok olduğu ülkeymiş hemen aklıma geliyor polisler de kim bilir neler yapıyor? Konu uzar gider, batının medeniyetini almak mantıklı, medeniyet kimsenin tekelinde değil. Ülkemize gelince, canım ülkem, çilekeş bir yazı ama bu destanın da baş aktörü burası. Her şeye rağmen bilinçli, ihlaslı müslümanların yaşadığı, dualarla rabıtası asırlardır çözülememiş vatanımız. Mahkeme i kübra var, anı yaşarken vicdan terazisi var. O razı olsun da gerisi küserse küssün demişiz, Allah ülkemizi idare edenlere basiret versin, dilinde vird edidikleri değerleri şaşmadan yaşamak nasip etsin. En büyük hesap sahibine dayanmışız. Amerikan halkının da bu kadar rahatlığa karşı biraz daha reaksiyoner olması gerekir ama insanı insan eden belki de kainata sultan eden tek hakikat imanı. Niyetlerimiz güzel amellerimiz de öyle olsun inşallah. Ramazanın mübarek olsun..
YanıtlaSilO samimi dualarına yürekten amin diyorum. Doğal olarak insan kendi ülkesinen dolayı ezilmeyi istemiyor. Başka bir yere ait iyi şeyler duyduğunda, ama onlarda da kötü şunlar var deyip rahatlamak istiyor lakin gel gör ki çok güzel oturtmuşlar kuralları. İstediğimiz kadar ama diyelim. Ülkemizin mayası çok güzel buna rağmen bazı şeyler gün geçtikçe bozuluyor toplumumuzda, içten içe çürüyor. Ne zaman derlenir toparlanırız, ne kadar sürer bilmiyorum. Uzunca bir süre bu keşmekeşin belki de artarak devam etmesinden endişe ediyorum. Çünkü burdan bakınca olaylar ve gidişat daha bir geniş boyutuyla görünüyor sanki. Ya da kıyaslayınca veya olan biteni başka kaynaklardan takip edince çok canı sıkılıyor insanın. Çok korkutucu. İnşallah öyle olmaz. Dinimiz mükemmel, dilerim bunun şuuruyla kendimize geliriz de Allah'ın rızasını kazanmak başta olmak üzere, batısından doğusuna, hakikat buymuş dedirtiriz. Ramazanın mübarek olsun.
Silbiliyor musun üzüldüm hem de çok, oraya gittiğim de ben de görmüştüm bir tuhaf olmuştum, biz neden yapamıyoruz diye çok düşünmüştüm; lakin insan canı bile o kadar ucuzken diğer şeyleri düşünmek bir mucize gibi...
YanıtlaSilİnsan birebir yaşayıp görünce çok üzülüyor gerçekten. Halbuki pek çoğu da öyle basit şeyler ki, küçücük bir düzenlemeyle daha iyiye çevrilmiş. Ama dediğin gibi, önce insan canı kıymetli olacak. İnşallah diyelim, değerlerimiz çok güzel çünkü. İş hakkını verememekte sanırım.
Silaynen öyle
SilBizde de keşke bunlar olsa.Kütüphaneye bayıldım.:)
YanıtlaSilİnsan bütün gününü orda geçirebilir :)
SilSizin instagram paylaşımlarınıza çok gülüyorum ben :)) Pozitif enerji,direk geçiyor :))
YanıtlaSilÇok teşekkürler :)) Blog, instagram, twitter... Hepsi bir arada gitmiyor, biri ikisi geride kalıyor malesef. Bloguma eskisi kadar bakamadığım gibi, sizlerin bloglarına da uğrayamıyorum. Yoksa ben de sizin blog yazılarınızı keyifle okuyordum. Ama uğrayacağım inşallah. Kesin yine sevdiğim karikatürler vardır :))
SilBaşarılı bir yazı. Devam... Çok süper + 1 Saygılarımla.
YanıtlaSilÇok teşekkürler...
SilHarika bir inceleme yazısı olmuş,sıkılmadan okudum. :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum :)
Silİnsana verdikleri değer uygulaması dilerim bize de geçer.
YanıtlaSilKütüphanelerin tüm nesillerin belleği olduğu dilerim,yöneticilerimiz tarafından farkedilir. Çocukların buralarda vakit geçirecek şekilde düzenlenir. Sevgiler.
Amin, inşallah. Malesef telefon, internet, oyun bağımlılığı yaşı her geçen gün daha da düşüyor. Sevgiler
SilEnnn çook kütüphaneyi kıskandım :)
YanıtlaSilİnsan bütün bir gününü geçirebilir orda :)
SilEminecim ellerine, gözlerine, emeğine sağlık.Sadece seyrediyoruz insana verilen değeri.İnşallah ülkemizde ve tüm dünyada insanca yaşar bir gün insanlık.Sevgilerimle canim...
YanıtlaSilAminnn Aytül hatuncum. Canı gönülden inşallah. Sevgilerimle.
SilGördüğüm başta insan olmak üzere tüm canlılara kıymet verildiği. Ne kadar imrenilecek bir durum.
YanıtlaSilKesinlikle öyle. Dilerim bizde de kendi değerlerimizle birlikte bu tarz güzel ve yararlı uygulamalar olur.
SilMerhaba �� Güzel yazılarınız , neşeli yorumlarınız ve işe yarar öğretici (ABD deki yaşam hakkında ) bilgileriniz için öncelikle çok teşekkürler �� Çok içten , samimi , olduğu gibi , eğlenceli birisiniz , hayatınız boyunca hep gülün ���� 3 senedir başvuru yapıyorum , umarım birgün greencard sahibi oluruz , hak ve hukuk dolu özgür bir ülkede yaşarız ���� Tabiki en çok istediğim canım ülkemin o hale gelmesi ama sanırım bu gerçektende imkansız �� Sevgi ve saygıyla ��
YanıtlaSilGüzel düşünceleriniz için teşekkür ediyorum, çok naziksiniz :) Green card konusunda hakkınızda hayırlısı olsun diyeyim. İnşallah ülkemizde de bunun gibi, hatta daha fazla güzellikler görürüz. Sevgilerimle...
SilMerhaba! Blogunuzu yeni kesfettim :) deneyimlerinizi ve tavsiyelerinizi hemen değerlendiricem :) Bende bekliyorum muhakkak:) https://lavvienrose.blogspot.com.tr/
YanıtlaSilAramıza hoş geldiniz :)
SilAmber alarmını okurken tüylerim diken diken oldu. Petler için imkanlara bayıldım :DDD
YanıtlaSilÇok da zor şeyler değil aslında. Bakalım bizde ne zaman olacak :)
SilBir solukta okudum . Ne çok aşı yaptırdık kedimize :( en çok ona yandı içim ..
YanıtlaSilBiz de çok yaptırdık ya :( Hatta başka veterinere götürmek istiyorum dedim kadına, bütün yerler aynı şeyi söyler dedi...
SilYeni keşfettim sizi amerikada mı yaşıyorsunuz ? :)
YanıtlaSilHoş geldiniz o halde :) Evet Amerika'da yaşıyorum.
SilAh hayvanlar... Hayvanlarımız... Ülkemizde yaşayan hayvanlar bile oradakilerden çok daha az şanslı durumda... İnsanlar ne yapsın? Nerede bizde hayvana değer vermek. Garipleri tıkıyorlar bir kutunun içine 'petshop' adı altında zulmediyorlar. Yazık. Doğa nedir bilmeden büyüyor hayvanlar. Özgür değil. Evlerimizin önüne bir kap su koymayı bile çok görüyoruz. ''Ne olacak canım hayvan o. Allah onları kendilerini doyuracak şekilde yaratmış.'' diyenle bile karşılaştım. Sen o savunmasız canlının tüm yaşam alanını işgal et, sonra kendisini doyurmasını bekle. Vicdan... En büyük eksiğimiz vicdan... Mis gibi bir hayat var orada acısı da tatlısı da var ama huzur kokuyor... Darısı bize. İnşallah! Sevgiler...
YanıtlaSilDediğiniz gibi insana saygının az olduğu yerde hayvanlar ne yapsın, doğanın geleceği nasıl olsun... İnşallah farkına varırız bir an önce. Zaten fazlasıyla geç kaldık. Sevgiler...
SilMerhabalar.
YanıtlaSilAnladığım kadarıyla siz Amerika'da yaşıyorsunuz galiba. Yazınızda paylaştığınız güzel şeylerin elbette bizim ülkemizde de olmasını isteriz ve dolayısıyla bu güzelliklere hep gıpta ile bakıyoruz. Ancak, bu güzelliklere sahip olabilmemiz için, insanlarımızın da güzelleşmesi gerekiyor. Yani bu her iki güzellik birbirleriyle paralel bir şekilde gelişmesi gerekiyor. Elbette zamanla bizler de bu güzel şeylere sahip olacağız, ancak bunun çok zaman alacağı inkar edilemez bir gerçek.
Paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Emeğinize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
Yaklaşmakta olan Ramazan bayramınızı en içten dileklerimle kutlar;tüm sevdikleriniz ve sevenlerinizle birlikte sağlıklı ve huzurlu bir bayram geçirmenizi Cenab-ı Hakk'tan niyaz ederim.
Selam ve dualarımla birlikte en GÜZEL'e emanet olun efendim, saygılarımla.
Güzel dilekleriniz için teşekkür ediyorum. Bilmukabele. Çok yolumuz var evet, önce insanımızın güzelleşmesi meselesi ise çok doğru gerçekten. Bazı noktalarda örnek almamız gerekiyor gelişmeleri. İnşallah diyelim. Umut her zaman vardır. Selametle.
SilBizim çok yolumuz var daha; organ mafyaları sokak aralarında eski yorgan, yastık içi pamuk toplama numarasıyla çocuk kaçırmaya çalışıyorlar ve haftalarca belki de aylarca sokaklarda-özellikle fakir mahallelerde- dolaşıyorlar; en sonunda ellerinden kurtulan bir çocuk sayesinde sosyal medya da ihbar ediliyor ve kısa sürede ortalıktan kayboluyor. :)
YanıtlaSilİnanılmaz gerçekten. İnsan duydukça şu aklımızı hayırlı işlerde kullansaydık uzaya çıkmıştık diyor.
Silemineciğim ,instagramdan takip ediyordum bugün bloğunu farkettim güzel güzel anlatmışsın sevdim seni,keşke youtube işine de girsen,videolarını da izlesek,green card a nasıl başvurmuştun,nasıl gidiliyor ,bu gibi konulardan da bahseder misin?
YanıtlaSilÇok teşekkürler canım güzel düşüncelerin için. Youtube vakit istiyor biraz. Yetişebilir miyim bilemiyorum. Green carda danışmanlık şirketleriyle de başvurulabilir, bireysel de. Şirketler sanırım çıkmayınca sonraki sene de adına başvuruyor. Ama çekiliş olduğu için tamamen nasip işi :)
SilBlogtaki tüm yayınlarınızı okuyamadım ama bunu okuma şansı buldum. Elinize sağlık. Devamını bekleriz.
SilTeşekkürler, yeni yazılar geldi :)
SilÇok çalışmamız lazım çoookkkk :(
YanıtlaSilAklımız fikrimiz hinlikte...
Kesinlikle...
SilÇok beğendim yazınızı elinize sağlık. Devamını bekleriz.
YanıtlaSilheeeeeey melabaağ :)
YanıtlaSilMerhabaaa
SilEvet, her şey düzenli; insana saygı çok önemli ama hangi insana? Sadece kendi ülkesinin ve insanının menfaatlerini düşünen bir ülkenin medeniyetini neyle ölçmeliyiz?
YanıtlaSilAmerika başka ülkelere kendince demokrasi getirip petrolünü alırken bunu yalnız yapmıyor aslında. Falan ülkeden silah alıyor, filan ülkeden geçiriyor, bir sürü ülkenin eliyle yapıyor bunu. Türkiye'nin de eli değiyor, stratejik bir konumda çünkü. Uzmanları elbette daha iyi bilir. Velhasıl masumiyet testini geçemeyen çok ülke var bu konuda. O yüzden bence Amerika'da sosyal hayat güzel ve oturmuş ama şu konuda şöyle bu konuda böyle deyip gönül ferahlatmak, mazeretler üretmek yerine, ben neden bizde olmasın diyorum. Neden Türkiye mutsuz insanlar ülkesi olmaya gidiyor, neden hala millet inançları için, kökenleri için birbirini yiyor?İki farklı partiden insan bir araya gelse kavga etmeden duramıyor, trafikte saygı hak getire, yolda tebessüm selam zaten yok. Orta Doğu kafasından öteye gidemiyoruz birçok konuda. Bence bunlar sorgulanmalı.
SilBu arada bu yazıma birkaç ay önce, takdir ettiğinizi ifade eden bir yorum bırakmışsınız :) Zaman ayırıp iki kez yorum yaptığınız için ayrıca teşekkür ederim.
Sil